Elazığ 2 Şubesi

YÖK Başkanı Saraç ile yükseköğretimin sorunlarını görüştük

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ile görüştü.

Üniversite personelinin sorunlarının ve çözüm önerilerinin ele alındığı görüşmede konuşan Ali Yalçın, Kovid-19 salgını dolayısıyla yeni süreci değerlendirmek üzere bir ‘Yükseköğretim Şûrası’ düzenlenmesi gerektiğini söyledi.

Görevde yükselme sınavlarının rutin ve düzenli bir şekilde yapılması sağlanmalıdır

Yükseköğretim kurumlarının tamamını kapsayan görevde yükselme usul ve esaslarını düzenleyen genel bir düzenleme mevcut olsa dahi görevde yükselme sınavlarının rutin ve düzenli bir şekilde yapılmaması ve adı geçen yönetmelikte görevde yükselmeye tabi kadrolara yönelik atamalarda etkin bir şekilde kullanılmasını sağlayacak bir düzenlemenin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Yalçın, “Böyle bir düzenlemenin olmaması, görevde yükselme sürecinin beklentileri karşılamayarak liyakat ve kariyer ilkesinin uygulanamamasına neden olmaktadır” dedi.

İdari personele yükseköğretim kurumları arasında yer değişikliği hakkı tanınmaması adaletsizlik ve eşitsizliktir

İdari personelin kadro ve görev unvanları itibarıyla her yükseköğretim kurumunda aynı iş ve işlemleri yerine getirmesine ve 657 sayılı Kanun hükümlerine tabi olmasına rağmen bu personele yükseköğretim kurumları arasında yer değişikliği hakkının tanınmamasının adaletsizlik ve eşitsizlik olduğunu kaydeden Yalçın, adaletsizliği ortadan kaldıracak adımın bir an evvel atılmasının elzem olduğunu dile getirdi.

Kişiye özel kıstaslar adayları mağdur etmektedir

Ali Yalçın, akademik yükselme süreçlerinde yükseköğretim kurumları tarafından kişiye özel kıstaslar konulmasının adayları mağdur ettiğini ve mesleğin itibarına zarar verdiğini belirtti.

13/b-4 sürgün aracı olmaktan çıkarılmalıdır

2547 sayılı Kanun’un 13/b-4 maddesinin keyfî, sınırsız, ölçüsüz ve amacı dışında kullanılmasının çalışma barışını bozduğunu ifade eden Yalçın, mağduriyet kaynağı da teşkil eden bu maddenin sürgün aracı olmaktan çıkarılması gerektiğini vurguladı.

Disiplin kurullarında sendikal temsile imkân sağlanmaması savunma hakkını kısıtlamaktadır

Disiplin kurullarında sendikal temsilin toplu sözleşme kazanımı olduğuna dikkat çeken Yalçın, “Hakkında idari inceleme, araştırma ve soruşturma açılan akademisyen ve idari personel hakkında sendika üyesi olması hâlinde sendikasına bilgi verilmemesi, toplu sözleşme kazanımı olan disiplin kurullarında sendikal temsiline imkân sağlanmaması kişinin savunma hakkını kısıtlamakta, üyesi bulunduğu sendikanın kendisi adına hukuki yollara başvurma ve haklarının kullanılmasını sağlama işlevini kullanamamasına neden olmaktadır” şeklinde konuştu.

Araştırma görevlilerinin iş güvenceleri sağlanmalıdır

Yalçın, 2547 sayılı Kanun kapsamında araştırma görevlilerinin atamalarının kadrolu yapılarak iş güvencelerinin sağlanmasını istedi.

Doçentlik sürecinin mevcut hâli sorunludur

Doçentlik sürecinin mevcut hâlinin, bir yandan öğretim elemanı açığını kapatacak bir sistem oluşturulmasını engellediğini ifade eden Yalçın, diğer yandan doçent adaylarının mağduriyetlerine neden olduğunu söyledi.

Öğretim elemanlarına hususi damgalı pasaport verilmelidir

Öğretim elemanlarının akademik faaliyetleri nedeniyle yurt dışına çıkışlarının bir zorunluluk olduğunu söyleyen Yalçın, hususi damgalı (yeşil) pasaport sahibi olamamalarının, akademik faaliyetlerine engel olacak türden bir mağduriyete yol açtığını kaydetti.



 

Kamu konutlarının tahsisi konusundaki adaletsizlik ortadan kaldırılmalıdır

Kamu konutları konusuna da değinen Yalçın, “Kamu konutlarının tahsis esasına göre gruplar arasında dağıtımında, genel bir düzenlemenin bulunmaması nedeniyle personel arasında adaletsizlik yaşanmaktadır. Adaletsizliği ortadan kaldıracak bir genel düzenleme ivedilikle yapılmalıdır” diye konuştu.

Akademik ve idari personele yükseköğretim kurumlarının sosyal tesislerinden ücretsiz ya da indirimli faydalanma hakkı tanınmalıdır

Üniversite akademik ve idari personelinin gerek kadrolarının bulunduğu gerekse diğer yükseköğretim kurumlarının sosyal tesislerinden ücretsiz ya da indirimli faydalanma hakkı konusunda genel bir düzenlemenin olmamasının, yükseköğretim kurumlarınca bu yönde bir karar alınmamasının yanı sıra kurumlar arasında farklı uygulamalara, sonuç olarak sosyal tesislerden faydalanmamaya neden olduğunu dile getiren Yalçın, bu konuda da çalışma yapılması, soruna çözüm üretilmesi gerektiğini ifade etti.

Döner sermaye gelirlerine katkısı olan idari personele katkı payı ödenmemesi mağduriyeti giderilmelidir

Ali Yalçın, düzenli döner sermaye geliri olan yükseköğretim kurumlarında üretilen mal ve hizmetlerden elde edilen döner sermaye gelirlerine katkısı olan idari personele döner sermaye katkı payı ödenmemesinin mağduriyet kaynağı olduğuna işaret ederek, bu mağduriyeti giderecek adımın atılması gerektiğini sözlerine ekledi.