Yeni Bir Medeniyetin İnşası ve Öğretmenin Değeri
Ramazan ÇAKIRCI
Tarihte insanlar bilene ve bildiğini öğretene hürmet ve ihtimam göstermişlerdir. İnsanlar sorunlarını eğitim ve eğitimciler vesilesiyle çözmüşlerdir. Bu nedenle tarih boyunca eğitimcilere hem saygı duyulmuş hem de bu bilgiye yaraşır kıymet verilmiştir. İslam tarihinde ilme ve âlime en fazla önem ve değer veren devletlerden biri de şüphesiz Abbasilerdir.
Abbasiler, eğitime önem vererek ilmi, sanatsal ve kültürel alanda büyük gelişmeler kaydetmiş ve güçlü bir medeniyet kurmuştur. Greklerin bilim ve rasyonel düşüncesini; Hintlilerin matematik ve astronomisini; Perslerin edebiyat ve yönetsel yeteneklerini İslam’ın süzgecinden geçirerek büyük bir medeniyet kurarak, 500 yıla aşkın hüküm sürmüş ve İslam tarihinin en parlak dönemlerinden birini yaşatmıştır. Abbasilerde bilim, sanat ve kültüre en büyük katkı yapıldığı dönem şüphesiz Harun Reşit dönemidir. İbn-i Haldun, Mukaddimesi’nde, ilme ve alime kıymet veren Harun Reşit ile ilgili şöyle bir olay anlatır: Harun Reşit, oğlu Muhammed Emin’in öğretmeni Halef Ahmer’e, “Ey Ahmer! Mü’minlerin Emiri, en kıymetli paçasını, yani göz bebeğini sana teslim etti. Onu tam olarak kontrolün altına al! Sana uymayı görev bilmesini temin et! Ona Kur’an okut, tarih öğret, şiir rivayet et, gelenekleri ve sünneti öğret. Nerede konuşacağını, nerede susacağını öğret ona! Gereksiz yere gülmekten onu sakındır! Büyüklere saygı gösterip hürmet etmeyi ona öğret. Boş yere bir saat bile geçirme, aksine her saati, ona faydalı bir şey öğretmek için ganimet bil. Ancak bunu yaparken de onu tasalandırıp kederlendirme ki, zihnini öldürmeyesin. Ona karşı çok müsamahalı davranma ki, gevşekliği tatlı bulup ona alışmasın. Gücün yettiği kadar hatalarını, yakınlık göstererek ve yumuşaklıkla düzelt. Bunlar fayda etmediği zaman sert ve katı bir tavır takın” diyerek en değerli varlığını sakınmadan müeddibine teslim etmiştir, milletimizin 17 milyon göz bebeğini öğretmenlerine teslim ettiği gibi. Harun Reşit’in bu ifadeleri, devlet büyüklerinin eğitimcilere önem vermeleri gerekliliği açısından kayda değer bir örnektir. Hangi dönemde ilme ve alime önem verilmişse, o dönemde insanlık adına önemli gelişmeler kat edilmiştir. Malum son dönemde, önce Milli Eğitim Bakanı’nın, sonra Başbakan’ın öğretmenleri inciten açıklamaları oldu ve bu açıklamalar bizleri son derece üzdü. Bakanlığın mağduriyetlere neden olan uygulamaları da bunun tuzu biberi oldu. Ama bizler, geçmişte olduğu gibi, birilerinin övgüsüne ve iltifatına ihtiyaç duymadan yüreğimizin sıcaklığı ile çocuklarımızı eğitmeye devam edeceğiz. Her zaman olduğu gibi, veliler en kıymetli varlıklarını gözleri arkada kalmadan geleceği inşa eden bizlere teslim etmektedir.
Öğretmenler, tüm olumsuzluklara rağmen yüzlerce tohum verebilmek için toprak altına atılan bir tohumun kendisini feda etmesi gibi, toplumun inşası için hayatını şerefli mesleklerine adamaktadır. Geleceğin mimarlarından başka bir şey de beklenmez.
Öğretmenler, insanlık tarihi boyunca yalnızca bilgi aktaran ve eğiten değil, toplumsal hayatta da önemli rol üstlenmiştir. Öğretmenlerimiz toplumu yönlendiren, aydınlatan, fikir üreten önderlerdir. Eğitim işinin merkezinde insan unsuru olduğunun idrakindeler. Ancak bu idrakin farkında olmayan günümüz yöneticileri öğretmenlerin kıymetine/itibarına helal getiren açıklamalar yapmaktadır.
Ülkeyi yönetenler, yeni bir medeniyet inşa etmek istiyorlarsa, Harun Reşit’in öğretmene biçtiği değer ve kıymeti vermelidir. Öğretmenin toplumda itibarının zedelenmesinin hiç kimseye yararı olmayacaktır; kaybeden ülkemiz, milletimizin göz bebekleri olacaktır. Ama bize karşı yapılan tüm bu olumsuz açıklamalara rağmen milletimizin bize güveni tamdır.
17 milyon göz bebeğini bize emanet eden milletimizin gözü arkada kalmasın.
